25 Temmuz 2018 Çarşamba

Kemaliye evleri


Erzincan’a bağlı Kemaliye İlçesi, 1970’lerde ünlü Safranbolu evleriyle birlikte gündeme gelmiş, günümüze kadar da özgünlüğünü önemli ölçüde koruyabilmiş olan Kemaliye evleri, mimarî açıdan eşsiz bir değere sahiptir. Kısa adı ÇEKÜL olan Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı tarafından “7 Bölge 7 Kent” projesinde Doğu Anadolu’yu temsil eden Kemaliye, misafirlerini beklemektedir.

Anadolu’nun doğuya açılan kapısı

Kemaliye, 19. yüzyılın sonlarındaki mimarî dokusunu günümüze aktarabilmiş az sayıdaki yerleşimlerden biridir. Eğimli vadinin setlendirilmesi ile oluşan yerleşim dokusu, nehirden itibaren bağ ve bahçelerle yükselmeye başlar. Çarşı, cami, kilise, kamu binaları, eğitim yapıları ve evlerden oluşan çevre ile devam eder. Vadinin bir duvar gibi dikleştiği çizgide yapılanma ve yeşil doku son bulur.

Sosyal ve etnik farklılık gözetilmeksizin her evde yazlık ve kışlık oturma odaları “Divanhane” (Sofanın oturma bölümü), konuklar için “Selâmlık ve Kahve Ocağı”, “Tandır” yeri, günlük mutfak, kiler, soğuk depo, helâ, ahır ve samanlık mekânları yer alır. Yapılarda taş ve ahşap malzeme kullanılmıştır. “Hımış” adı verilen, arası kerpiç dolgulu ahşap dikmelerin üzeri, düşey olarak nitelikli çam tahtaları ile kaplıdır. Ahşap kaplamaların etekleri, bölgeye özgü yalın oyma motiflerle bitirilmiştir. Bu ahşap kaplı cephedeki pencerelerin ahşap kapaklarındaki dövme demirden yapılmış açma kapama elemanları, motiflerle bezelidir. Kapaklar kapandığında odalar yalnızca tepe pencerelerine ışık alır. Ahşap cephe yüzeyini üstte saçak, yöreye özgü adıyla “Süvüng” sınırlar. Yatay ve düşey ahşap elemanlardan oluşan saçak, aynı zamanda bir balkon korkuluğudur.

Anadolu’nun farklı konut bölgelerinin kesişimindeki konumuyla Eğin (Kemaliye) evleri, mimarîsinde yerel kültürel unsurları barındıran ancak plan örgütlenmesi, kütle düzeni ve yapı özellikleri ile Osmanlı döneminde gelişen Türk konut geleneğinin özgün örnekleri arasında yer alır. Çünkü evin “Rıhtım” adı verilen dere taşı kaplı düz damı, diğer adıyla “Yetme”, üzerinde gezilen bir üretim alanıdır. Pestil, tarhana, dut, elma, reyhan, evin bu en üst kısmında kurutulur.

Eğin evlerinde dikkate değer bir cephe elemanı da kapılar ve kapı tokmaklarıdır.

Bu dövme demirden yapılmış tokmaklarda iki eleman bulunur. Birincisi, erkeklerin kullanımı içindir; vurulduğunda kalın ve tok ses verir. İkincisi de hanımlar içindir; ince ses çıkarır. Böylece kapı tokmağı vurulduğunda ev sahibi, kapıdaki kişinin erkek mi kadın mı olduğunu anlayarak, kapıyı ona göre hazırlıklı olarak açar.

(Kaynak, ÇEKÜL ve Tarihi Kentler Birliği’nin katkılarıyla Kemaliye Kaymakamlığı tarafından basılmış olan “Kemaliye Evleri” broşürü.)

Hiç yorum yok: