5 Kasım 2016 Cumartesi

Samatya

Suavi Kemal Yazgıç

Doğup büyüdüğüm evin bulunduğu cadde, o zamanki adıyla SSK Samatya Hastanesi’ne dek uzanırdı. Rumca “Kumluk” anlamına gelen bir kelimeden türeyen bu isim, “tabela”da ise yer almazdı. Cadde boyunca belli aralıklarla Orgeneral Abdurrahman Nazif Gürman Caddesi ismi yazılmıştı. Hiç kimsenin kullanmadığı, tanımadığı bir isimdi ve sadece “mesleğini ve rütbesini” bilirdik. Meğer 1950’de yapılan darbe ihbarı üzerine emekliye sevk edilen 15 general ve 150 subaydan biriymiş o. 8 Haziran 1949 tarihinde atandığı Genelkurmay Başkanlığı görevinden, 6 Haziran 1950 tarihinde Yüksek Askerî Şûrâ üyeliğine atanmış 6 Temmuz 1950 tarihinde de emekli olmuş. Doğrusu kendi adıma Samatya Caddesi isminin geri dönmemesi için bir sebep göremiyorum. Tabelaya mahkûm bir isim tasarrufunun daha fazla devam etmesinin bir anlamı yok bence. Fetihten sonra beş yüzyıl varlığı rahatsız etmeyen bir ismin darbeye karışmış bir isimle değiştirilmiş olması, elbette manidar. Üstelik bölge insanının da bu değişiklikte hiçbir dahli ve talebi olmadığı gibi, durumu ciddiye de almamış. (En azından ben çocukken öyleydi.)